Anadolu taşrasından büyük kente göçen ailelerin 2. ve 3. kuşak gençlerinin hikayesi.
Bu yolculukta yaşadıkları toplumsal ve kişisel ikilemler, travmalar, kuşaklar arası çatışmalar kadar, bir iyileşme serüveni.
ANGELUS, çıkış noktasını Walter Benjamin’in “Tarih Meleği” pasajından alan; metin, müzik ve dans/eylemin birlikte kullanıldığı bir “dans tiyatrosu” eseridir. Gözlerini geçmişin felaketlerine dikmiş, geleceğe doğru gerisin geri ilerleyen bir kahramanın hikayesini anlatıyor. Unutamadıkları arasında: köyünden mahcup bir oğlan çocuğu olarak göçtüğü şehirde mahcubiyetini zorbalaşarak bastıran bir baba da var, yerinden yurdundan sürgün ettirdiklerinin arkasından “yine olsa yine yapardım!” diyen idareci de…
Bu hikâyede kişisel olanla kolektif belleğin arketipleri iç içe geçiyor. Kurumuş bir çayın üstüne köprü yaptırıp geçenden 30, geçmeyenden 40 akçe alan Dumrul’un zorbalığı, kendisini yaralayan babasını kurtaran Boğaç’ın sadakati ve onların Anadolu-İslam coğrafyasına bıraktığı miras da kahramanın omuzlarında…
Kahramanımız küçük bir oğlan çocuğu gibi, büyük adam takımını giyinip rol keserken; geçmiş ile gelecek arasında salınıp, kendisini iyileştirmenin ve kuşaklar arasında zehrinden arınmış bir aktarımın ihtimalini arıyor.
***
Yapım: Gazişehir Kültür ve Sanat Derneği
Üretim Ortağı: Biz Platform
Management: Caféturc Music & Arts / Ekim Öztürk
Kayıt, Mix ve Mastering: Barış Manisa